2.10.2019

Bir Tiryakinin Hezeyanları

Son zamanlarda sigaraya üst üste gelen zamlar biz tiryakileri zora soktu. Buna rağmen havalara girmedik de değil tabii. Malum, sigaraya verdiğimiz yüksek vergilerle devletin tüm yükünü omuzlarımızda hissediyoruz.
Sorumluluk büyük olunca bırakmak da zor oluyor tabii.

Araştırmacı bir yazar olarak bu sigara belasını memlekete kimlerin soktuğunu bulmayı da kendime görev bilmiş, bulunmaktayım.
(Alkış kıyamet...)
Ne faydası olacak bilmiyorum ama olsun.
Evet, sıkı durun her şey bir İngiliz oyunuymuş. 

Tütün, memleketimize meğer 17.asır başlarında I.Ahmet zamanında İngiliz gemiciler tarafından getirilmiş. 
(Verdiğim şu bilgiden sonra toplu bırakmalar bekliyorum.)
Geldiği gibi "helal mi haram mı?" diye nice çekişmelere sebep olsa da zürefadan (zariflerden) başlayarak kısa zamanda tüm memlekete yayılmış.
Memlekette henüz tütün ziraatı da başlamadığından tütün yabancılar tarafından getiriliyor ve çok pahalıya satılıyormuş. Yahudi tütüncüler de halk daha ucuza tütün içebilsin (!) diye içine çınar yaprağı, armut kurusu, incir yaprağı katarlarmış.
Yine de tiryakiler olarak bu yüzyılda yaşadığımıza şükretmemiz lazım. 4.Murat devrinde yaşıyor olsaydık kelle koltukta geziyor olacaktık. 18 yaşında devleti annesi Kösem Sultan'dan devralan genç padişah, asayişi sağlamak için sigarayı bahane ederek az kan dökmemiş.

İş o hale gelmiş ki tütün içenlerin başları vurulup kelleleri koltuklarının altına bırakılıyor hatta neden öldürüldükleri anlaşılsın diye tütün çubuğu da kesik başın ağzına veriliyormuş. 
Yani yatıp kalkıp dua edelim efeniim zam da neymiş.
Tütün, içki, afyon gibi keyif veren maddelere dair yasaklar bu hükümdarın ölümüne kadar cezası ölüm olmak üzere bütün şiddetiyle devam etse de birkaç nefes duman için ölümü göze alanlar hep çıkmış.
İşte tam da bu noktada "Ben de onlardan biriyim, ne olursa olsun içerim ben bu meredi." diyecek halim yok tabii.

Hatta öğretmen olduğum için yazıyı acele olarak sigaranın zararlarına, acilen bırakılması hatta hiç başlanmaması gerektiğine bağlamam lazım. Ama nasıl yapacağımı bilemiyorum.
Zaten kabul edeyim, bu mesaj verme işinde pek iyi değilim. 
Hem itiraf edeyim ki bu düzenli spor yapan, sağlıklı beslenenlere de gıcığım. 
(Allah'ım neler söylüyorum ben, battıkça batıyorum.) 
Eğitimciyim ben.
Hem İngiliz oyunuymuş, daha ne diyeyim.
Bırakın hadi!

Gelmişken bunları da okuyun

Kimim Ben?
Kadın Olmak
Aşk, İhanet, Cinayet vs.
Ölümsüzlük
Medyum Şair!

1 yorum:

Yorumlarınız bizim için değerli. Lütfen yazıyla ilgili görüşlerinizi bizimle paylaşınız.