22.03.2017

Vezin Tutsa Babamı Bile Hicvederim!

Nefi
Bir insan düşünün ki hem yergide hem de övgüde sınır tanımasın. Bunları yaparken de kendisini ulaşılmaz görsün. Yaşadığımız dönem için kalifiye eleman yani.
Tamam kimsenin hakkını yemeyelim. Günümüzde de övmeyi, övünmeyi gerektiğinde de sövmeyi bilen birçok kişi yetiştirdik ancak yine de hiçbiri onun eline su dökemezdi herhalde.
Efendim bahsettiğim kişi bir şair, eskilerden bir şair. IV. Murat döneminin meşhur kaside şairi Nefi. Dış siyasette kafamızı bozan devletler dua etsinler ki Nefi bu devirde yaşamıyor. Hollanda'ya yazacağı muhtemel lale redifli şiiri düşünmek bile istemiyorum.
Herhangi bir savaşa katılmamış olan I. Ahmet'i şiirinde cengaver olarak gösteren Nefi'den bahsediyorum, efendim. Nefi, bugün yaşasa iç siyasette nasıl bir yol izlerdi, bilemeyiz tabii ama etkili olacağı kesindi.
Kimleri nasıl eleştirmiş ya da kime nasıl sövmüş kısmına geçmeden önce kendisini nasıl övmüş ona bir bakalım.

Ben cihan-ârâ şehinşâh-ı cihân-ı ma’nîyem
Sözlerim de pâdişâh-ı kâmrânîdür sözüm

(Ben, mânâ âleminin cihanı süsleyen, bezeyen padişahlar padişahıyım, sözlerim de sözlerin mutlu padişahıdır.)

Geldik işin hiciv yani yergi kısmına. "Vezin tutsa babamı bile hicvederim" diyen bir Nefi, tüm hicivlerini bir kitapta toplamış. Öyle gizli saklı değil yani, bildiğin kitap. Kitabına da Kaza Okları anlamına gelen Siham-ı Kaza demiş. Kimleri hicvetmemiş ki şairler, kadılar, vezirler, sadrazamlar, şeyhülislamlar hepsi onun sivri kaleminden nasibini almış. Hepsi de onun kellesini istemiş ama bunu başaran bugün İstanbul'un bir ilçesine adını veren Bayram Paşa olmuş.
Şiirlerinde oldukça kudretli ve titiz bir şair edası bulunan Nefi, söz konusu hiciv olunca bambaşka bir kişiliğe bürünüp küfre varan kaba saba şiirler söylemiş. Bakınız ismi cismi pek duyulmamış Vahdeti'yi nasıl hicvetmiş:

Ey Vahdeti dünyaya aceb velvele verdün
Bir zarta ile nüh feleğe zelzele verdün


Divanını tertibe mecal olmadı ahir
Evrak-ı perişanı osurdun yele verdün


(aslında biraz açık ama yine de birkaç sözcüğün anlamını verelim.) (zart: insan vücudundan çıkan bir ses, nüh: dokuz, ahir: sonunda, evrak-ı perişan: Vahdeti'nin şiirleri kastedilmiş)

Kimi zaman yergiyi aşıp küfre varan öfkeli mısralarından en çok payı alan da Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa olmuş. Tek şiirle de yetinmemiş yazmış da yazmış. Koca sadrazam rezil olmuş yani. Halbuki göreve ilk geldiğinde Nefi onun öven bir kaside sunmuş ama sonra ne olduysa artık. Paşa, şairin idamı için çok uğraşmış ama istediği izni alamamış bir türlü. Peki ne demiş koca sadrazama?

Pâymâl eyledinüz saltanatun ırzını hem
Yok yere oldı telef ol kadar âdem a köpek

Hiç hanlık satılur mı hey edebsüz hâin
Tutalum olmamış ol fitne muazzam a köpek


Şiirin tamamı bu değil tabii ama yeterli sanırım. Bütün şiir a köpek, a köpek diye devam ediyor. Sonunda başka bir hiciv nedeniyle boğdurulmuş olmasa insan helal olsun, 17.yüzyılda sanata ve sanatçıya duyulan saygıya bak, diyecek ama pek öyle değil sanırım.
Neyse bir tartışmaya yol açmadan devam edelim.
Sıradaki mağdurumuz bir şeyhülislam. Kendisi de şair olan Şeyhülislam Yahya bir şiir yazarak Nefi'nin şairliğini övmüş ancak hicivleri yüzünden dinden çıkıp kafir olabileceğinden bahsedince olanlar olmuş. Gayet anlaşılır bir Türkçe ile cevabı yapıştırmış, bizimki:

Müftü efendi bize kâfir demiş
Tutalım ben O'na diyem Müslüman
Lâkin varıldıkta ruz-ı mahşere
İkimiz de çıkarız orada yalan...


Efeniiim rivayet odur ki IV.Murat, Nefi’nin hiciv kitabını okurken sarayın yakınlarına bir yıldırım düşmüş. Bunu ilahî bir işaret olarak gören Padişah, pek sevdiği şairi hiciv yazmaktan men etmiş. Nefi söz vermiş ama huylu huyundan vazgeçmemiş ve son yazdığı hiciv, şairin de sonu olmuş. Hem de öyle bir son ki Nefi'nin bugün bir mezarı bile yok. Boğdurulup denize atılmış, koca şair.
Bir başka rivayete göre de hızını alamayan şair, bir hiciv de IV. Murat'a yazmış.

Sen bu ülkeye hakim olalı ey şah
Zulüm, Muradî mahlasını kullanır


Aşağıdaki mısralar da başka bir versiyonu:

Eşkıya bindi, bire indi
Hepsinin hakkından gelen
Hepsinden daha zalim şimdi
Sen bu ellere hakim olalı ey şah
Zulüm Muradî mahlasını kullanır


Şu, günümüzde yaşasa ne olurdu acaba diye düşünmüştüm ya boş verin; sanırım iyi olmazdı. Yazının burasında kendi kendime ikna oldum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız bizim için değerli. Lütfen yazıyla ilgili görüşlerinizi bizimle paylaşınız.